3 Mayıs 2009 Pazar

Beşiktaş-Fenerbahçe


Hafta boyunca arkadaşlarımla muhabbet ederken, bu maçın nasıl sonuçlacağını konuşurken, hep Fenerbahçe'nin kazanacağını söylemiştim. Çoğu kişide asla böyle birşeyin olmayacağını savunmuştu. Hatta Beşiktaş'ın yenmekle kalmayıp fark atacağını söyleyenlerde vardı! Alex,Lugano,Edu'nun olmaması, Fenerbahçe'nin ligin amaçsız takımı olması, bu seneki havasının tamamen bozuk olması insanların insanları böyle düşündürüyordu heralde.

Beşiktaş'ın bu tür maçlarda strese girdiğini biliyordum. Şampiyonluk havasına girdiği senelerde en kilit maçını kaybedip yarıştan uzaklaşıyorlardı. Neyse maça dönelim...


Ligde hiçbir amacı olmayan, prestij için sahaya çıkan, kilit adamlarından yoksun, kaybedecek hiçbirşeyi olmayan bir Fenerbahçe....


Saatler önce Sivas'ın kaybetmesiyle iyice havaya giren Beşiktaş.


Beşiktaş'ın üzerindeki stres vardı. Pas yapamayan, pozisyona giremeyen, kötü bir futbol sergileyen, isteksiz bir Beşiktaş vardı sahada. (Ekrem Dağ hariç ). Fenerbahçe, sezonun en iyi topunu oynadı ve dün gece Barcelona takımı izlemiş gibiydiler =). Fenerbahçe, Sürekli tek top yaparak rakibine topu göstermedi. Yakaladığı pozisyonlarıda iyi değerlendirdi. Guiza'nın klas golüyle öne geçti, savunmayı çok sıkı tuttu ve oyunu kilitedi. Ardından 2.golü bulunca dahada rahatladı diyecekken Aragones devreye girdi ve Beşiktaş'lı futbolculara adeta ''Bakın ben bu değişiklikleri yapıyorum, biraz oynayın yenin bizi'' dedi. Fakat Beşiktaş aynı tas aynı hamamdı. Holosko'nun kişisel becerisi ile kaydettiği gol biraz olsun taraftarları umutlandırdı. Biraz mücadele edip havaya girselerdi karambolden gol bile bulabilirlerdi. Ama o isteksizlik devam etti ve Fenerbahçe maçı kazandı. ( Ekrem Dağ hariç )


Beşiktaş'ın bu hafta şanslı olduğunu düşünüyorum. Hala şampiyonluk şansları var. Eğer bugün Sivas kazansaydı, aradaki puan farkı 4'e çıkacaktı ve işler iyice çıkmaza girecekti.


Ama bence.... '' BU SENE ŞAMPİYON ANADOLU'DAN''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder